Nerede o eski sonuçlar: Google'ın arama motoru ölüyor mu?

Nerede o eski sonuçlar: Google'ın arama motoru ölüyor mu?
26 Haziran 2022 - 15:04

Google aramalarından şikayet edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Reklamları aşıp asıl sonuçlara gelemeyenler, gelse de aradığını bulamayanlar… İnternet dünyasını yakından takip edenler Google’ın arama motorunun eskisi gibi olmadığını söylüyor. Peki eski Google’a ne oldu, bundan sonra bizi ne bekliyor?

İster Z kuşağı olsun, ister daha önceki kuşaklardakiler, akıllı telefon ya da bilgisayarı kullanmayı azıcık öğrendiğinde, günlük hayatta aklına takılan sorulara yanıt bulmak için Google arama motoruna başvuruyor.

Eskiden sorularına ansiklopedi ya da gazete arşivlerinden yanıt bulmaya çalışan X, Y ve hatta ‘Baby Boomer’lar bile öyle…

 

Geçen günlerde The Atlantic dergisinde Google arama sonuçlarının neden eskisi gibi olmadığını irdeleyen bir yazı yayımlandı.

Charlie Warzel imzalı yazıda, ‘son zamanlarda, arama sonuçlarının ilk sayfasında çıkan yanıtlar arasında kayboluyormuş hissi yaşayanların sayısı artışta olduğundan söz ediliyor’ ve özetle şöyle deniyor:

“Arama sonuçlarındaki en az ilk beş yanıt, içinde anahtar kelimelerin geçtiği ancak aradığınızın tam yanıtı olmayan sayfalara yönlendiriyor. Gerçek yanıtı buluncaya kadar, birkaç sayfaya boşu boşuna giriyorsunuz. Bu da son zamanlarda Google’ın en önemli ürününün bozulduğu iddialarını gündeme getiriyor. Öyle ki, Twitter ve Reddit’te ‘Google ölüyor’ başlığıyla ilgili arama yaptığınızda şikayetlerin 2010’a kadar geri gittiğini görüyoruz.”

Peki Google gerçekten ölüyor mu? Charlie Warzel’ın araştırmasından çıkan tabloyu anlamak isteyenler için, yazıyı sadeleştirip özetleyerek sunuyoruz:

 

‘Arama sonuçları beş para etmiyor’

Şubatta, Google’ın arama motorunun gerilemesi konusunda bir blog yazan Dmitri Brereton adlı mühendis, ‘arama sonuçlarının neden peş para etmediğine’ dair önde gelen teorileri bir araya topladı. Bu teoriler büyük ilgi gördü, Twitter’da defalarca paylaşıldı.

Brereton’a göre, akıllı arama yapanlar, yorumlara veya tariflere ulaşmak için, pencerelerde açılan (pop-up) reklamlarla ve SEO çöplüğü paragraflarla dolu uzun gönderilerde gezinmek yerine, gerçek kişilerin referanslarının yer aldığı mesajlara ulaşmak için aramaların sonuna ‘reddit’ kelimesini ekliyor. Bu aynı zamanda ufak çaplı bir protesto eylemi de…

Google’ın arama motoru basın sorumlusu Danny Sullivan’dan, Brereton’un iddialarından birini yalanlayan bir PR yanıtı geldi. Bir dizi tweet atan Sullivan, “Yazıda tırnak işaretlerinin tam eşleşme vermediğini söylediniz. Oysa veriyorlar” diye yazdı.

 

Google’ın eski rakipleri

1997’de kullanıma sunulan Google arama motorunun, insanların interneti kullanma tarzında ne derecede büyük bir değişim yarattığını söylemek abartı olmaz. Yine de ilk dönemde şimdikinden çok daha fazla arama motoru rekabeti vardı, Yahoo, Altavisto ve Lycos popüler çevrim içi mecralardı.

Ancak Google’ın PageRank sıralama algoritması, şampiyonu belirledi. Algoritma, belirli bir web sitesine yönlendiren bağlantıların sayısını, kalitesini sayıyor ve endeksliyordu. PageRank, basit bir anahtar kelime eşleşmesi kullanmak yerine, yüksek kaliteli başka web sitelerinin bağlantı verdiği siteleri en iyi sonuçlar olarak belirliyordu. Algoritma işe yaramıştı.

1990’ların sonlarındaki Google adeta sihirli bir mecraydı: Aradığınız şeyi yazdığınızda, bulduğunuz sonuçlar sadece konuyla alakalı olmakla kalmıyordu, aynı zamanda sezgisel duygusu veriyordu. Makine ‘anlıyordu.’

Reklam için ince mavi fonu hatırlayanlar el kaldırsın

Çoğumuzun Google’ın değiştiğini bilmek için tarih dersine ihtiyacı yok; zaten hissediliyor. Akıllı telefonunuzda bir ürün aramaya çalıştığınızda, eskiden tek bir ‘sponsorlu bağlantı’ içeren ince mavi fon yerine, artık ücretli ürün karuselleri, çoklu bağlantı reklamları, algoritmaların oluşturduğu ‘İnsanlar bunu da soruyor’ kutusu, bir tane daha ücretli karusel, sponsorlu bir ‘satın alma rehberi’ ve bulunduğunuz yerin yakınında ürün satan mağazaları gösteren bir Haritalar grafiğiyle dolup taşan, çok kaydırmalı bir işlemler tablosu görüyorsunuz.

Google’ın arama motoru algoritmalarıyla ilgili bir araştırmaya çıkmak, kişiyi Marie Haynes gibi SEO uzmanlarının dünyasına götürüyor. Haynes, Google’ın algoritmalarını 2008’den beri saplantı halinde inceleyen bir danışman. İşinin bir kısmı, Google mühendislerinin tüm küçük değişikliklerini ve arama motoru ekibinin herkese açık blogunu takip etmek.

Google’ın sürekli güncellenen algoritmalarının ‘inceliklerini’ sezebilen şirketler, herkesin peşinde olduğu sayfa konumlarıyla ödüllendiriliyor. Sıralamada yukarıda olmak, daha fazla ilgi ve teorik olarak daha fazla para anlamına geliyor.

‘Google’ı steril hale getirdi’

Google’ın arama sonuçlarının beş yıl öncesine kıyasla daha steril duygusu vermesinin nedeni Haynes’in teorisine göre, Google’ın özellikle önemli konularda yanlış bilgi ve düşük kaliteli içeriği engellemeye çalışmasının sonucu. Şirket, 2017’de, ‘uzmanlık, otorite ve güvenilirlik’ anlamına gelen EAT adlı bir arama girişimi konusunda kamuoyuna açıklamalar yapmaya başladı. İçeriğin özgünlüğünü belirlemesini sağlayacak kalite değerlendirici kılavuzlar yayımladı.  

“Kriptoyu ele alalım” diyor Haynes. “Çok fazla sahtekarlık yapılan bir alan olduğu için, bir site internet ağında büyük bir görünürlüğe sahip olmadığı ve Google tarafından uzman kabul edilmediği sürece, bu siteleri sıralamaya sokmak zor.”

Ancak bu da şu anlama geliyor; Google’ın hassas olduğunu düşündüğü alanlardaki arama sonuçları muhtemelen yerleşik kaynaklardan geliyor. Tıbbi sorguların, kişisel referanslar yerine WebMD veya Mayo Clinic sayfalarını gösterme olasılığı çok daha yüksek. Haynes, bu durumun özellikle homeopati veya alternatif tıp ilaçları arayanlar için zorluk yaratığını söylüyor.

Yapay zeka henüz öğrenme aşamasında

Ayrıca yapay zeka kullanımının artması da Google’da değişikliklere neden oldu. “Yapay zeka, yalnızca arayan kişinin ne yazdığını değil, onun neye ulaşmaya çalıştığını da anlamaya çalışır” diyen Haynes, bunun da sıralanan arama sonuçlarının türünü değiştireceğine dikkat çekiyor. Yani Google, sorguyu taramaya, ondan bir anlam çıkarmaya ve bu anlamla eşleştiğini düşündüğü sayfaları göstermeye çalışıyor. Bir parça tuhaf bir bilimkurgu gibi görünen bu geçiş, arayan kişilerde “En iyi sonucu elde edemedim” hissi yaratabilir. 

Kısacası bu işin uzmanlarına ve araştırıcılarına göre Google ölmüyor, ancak yapay zeka aracılığıyla ya da zararlı bilgileri ayıklayarak geliştikçe, kendi inşa ettiğimiz internette denge ve uzlaşma için çok az yer bulunduğunu görüyoruz. Bu da belki, ’insan’ olduğumuz için Google’ın eski haline özlem şeklinde ortaya çıkıyor.


YORUMLAR

  • 0 Yorum