Restoran ve kafe işletmecilerinden açılmak için 5 maddelik teklif

Geçen yıl mart ayında başlayan Kovid-19 salgınının etkileri hala devam ediyor. 2. dalganın başlamasıyla yeniden kapanmak zorunda kalan restoranlar bu süreçte çalışanlarının maaşlarını ödemekte zorlanıyor, borçlarını da ödeme noktasında büyük sıkıntı yaşıyor. Yeme-içme sektörü, restoranların yeniden açılması için 5 maddelik teklif hazırladı.

Reklam
Reklam

Salgının başladığı günlerde kapatılma kararı alınan işletmeler sadece yaz döneminde belli bir süre ve saatler arasında açılabilirken, salgında ikinci dalganın yaşanmasının ardından da yeniden kapandı.

Hürriyet’ten Burak Coşan'ın haberine göre bazı işletmeler bu süreçte eve servisle ayakta kalmaya çalışsa da, birçok restoranda eve servis hizmeti verilemediği için büyük ciro kayıpları yaşandı.

İşletmeler kira ödemelerini yapamayacak duruma düştü. Hatta sektör temsilcilerine göre eğer açılma süresi daha da uzarsa işletmelerin yüzde 30’u bir daha açılamama tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. 

Yeme-içme sektörü de yaşanan bu durumun ardından açılmak için çağrıda bulundu. Yeme-içme sektörü temsilcileri özellikle 5 konuya dikkat çekti:

5 maddede restoranlar nasıl açılsın?

     Restoranlar bir an önce ‘en sert tedbirlerle’ açılsın, alınan tedbirlere uymayanlar gerekirse kapatılsın.

    Müşterilere HES koduyla restoranlara giriş yapsın.

    Aşılamada yeme-içme sektörü çalışanlarına öncelik verilsin, risk en aza indirilsin.

    Hijyen kuralları en katı şekilde uygulansın burada tavize izin verilmesin

    Masalar arası sosyal mesafeye dikkat edilsin, uymayanlar cezalandırılsın

'Alınabilecek en sert tedbirlere de razıyız'

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, konuya ilişkin şunları söyledi:

Restoranların artık bir an önce açılması gerekiyor. Uçaklara, AVM’lere HES koduyla girilebiliyorsa restoranlara da girilebilir.

Alınabilecek en sert tedbirlere de razıyız. Bu işi iyi yapanlarla kötü yapanlar ayırt edilsin.

Kurallara uymayanlara en sert cezalar verilsin. Hatta işletmeyi kapatmaya kadar giden cezalar uygulansın.

Tarım Bakanlığı’nın taklit ve tağşiş yapanları ifşa ettiği bir liste gibi, yeme-içme sektöründe kurallara uymayanlar ifşa edilsin.

Biz de dernek olarak denetimlere katılabiliriz. Bu konuda elimizden gelen desteği vermeye hazırız.

Tüm bakanlıklar ve doktorların olduğu bir Bilim Kurulu oluşturulsun, burada alınacak kararlara harfiyen uyulsun.

TSE ile protokol imzaladık. Kurallara uyanlara ‘Güvenli Restoran Belgesi’ verilecek.

Bu belgeyi almak isteyenle A’dan Z’ye incelenecek.

Güvenli Turizm Belgesi veya Güvenli Restoran Belgesi olan işletmelerle sorun aşılabilir.

Tansever: İşini doğru yapan işletmeler açılarak örnek gösterilmeli

Sunset Yönetim Kurulu Başkanı Barış Tansever ise şu ifadeleri kullandı:

AVM’lere HES koduyla giriş yapılabiliyor. Güvenli Turizm Sertifikalı restoranlara da HES kodu ile rahatlıkla giriş yapılabilir.

Türkiye turizminin ayakta kalması için otelleri açıkta tutarken, otel lokantaları da açık kalıyor. Ancak aynı turistin turizm belgeli bir restoran gitmesine de izin verilmesi gerekiyor.

Biz çalışanlarımıza sürekli PCR testi yapıluyoruz. 2 haftada bir bu testleri uyguladık. Eğer açılırsak bunlara devam edeceğiz.

Müşterilerimizin sağlığı kadar çalışanlarımızın sağlığını da düşünüyoruz.

Güvenli turizm sertifikası çerçevesinde işletmemiz sürekli denetleniyor. Bu sorgu 130 madde üzerinden yapılıyor.

Bu şekilde hassasiyet gösteren, işini doğru yapan işletmelerin açılarak diğerlerine de örnek gösterilmesi gerekiyor.

Demirer: Bir an önce açılmanın yanı sıra desteklere de ihtiyaç duyuyoruz

Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği Başkanı Kaya Demirer de şöyle konuştu:

 Yeme-içme sektörünün kapalı olması 2 milyon aileyi yakında ilgilendiriyor.

Biz son 10 ayda sadece 3-4 ay çalışabildik, açık olduğumuz dönemlerde ise saat kısıtlaması vardı.

Artık restoranların bir an önce açılması gerekiyor.

Müşteriler ve çalışanlar restoran-lara HES kodu ile giriş yapsın.

Zaten restoranlar güvenli turizm sertifikasına sahip. Bu da tedbirlerin yeterli olduğunu gösteriyor.

Aşılama programında yeme-içme sektöründe olanlar öne alınsın.

Açılırken de saat kısıtlaması olmaması büyük önem taşıyor.

Sadece açık alanlar değil restoranın tamamı sosyal mesafe şartları gözetilerek açılmalı.

Eğer açılma süreci biraz daha uzarsa, yeme-içme sektöründe bulunan işletmelerinde yüzde 30’u bir daha açılamayacak.

Bu yüzden bir an önce açılmanın yanı sıra desteklere de ihtiyaç duyuyoruz.

İşletmeler KDV, sigorta gibi ödemelerini yapamıyor. Sektörde yaklaşık 7 milyar TL’lik vergi yapılandırması oldu.

Sektörün büyük bir kısmının bankalara borcu bulunuyor. Bunların da ödemesinde sorunlar yaşanıyor.

Devlet işletmelere sahip çıkarsa onlar da çalışanlarına sahip çıkacaktır.

Bu yüzden kredi ödemelerinde ertelemeye, yapılandırmada ödemelerinde de yeniden tarih belirlenmeli.

Eğer devlet vergi ve kredi ödemelerinde destek olup açılmamıza müsaade ederse gelecek yıldan itibaren ödeyeceğimiz vergilerle devlete daha çok destek olabiliriz.